Skip to main content

VOLKMANN İSKEMİK KONTRAKTÜRÜ

Kontraktür kelime anlamı olarak eklemi çevreleyen bağ,kas ve kapsül gibi yumuşak dokuların farklı sebeplerle esneklik ve yumuşaklığını kaybetmesi ,normal uzunluğundan daha kısa hale gelerek sertleşmesi ve bunun sonucunda eklemde hareket kaybı ve sertlik gelişmesi durumunu tanımlar

Vollkmann iskemik konraktürü, ekstremitelerimizdeki kas ve kemik yapıların bulunduğu kompartmanlar içindeki basınç artışı sonucu, kas ve sinirlerin oksijensiz kalması buna bağlı olarak dejenerasyonu sonrası gelişe yaygın fibrozise bağlı oluşan kontraktürdür. İskemi sonucu dokular oksijenize olamaz ve geri dönüşsüz doku kayıpları meydana gelir.r

Volkman iskemik kontraktürü yenidoğan ve çocukluk çağında görülen tipler olarak ikiye

ayrılır.

Yenidoğan döneminde Intrauterin emboli , kompresyon veya her iki durumun kombinasyonu sonucunda doğumun hemen sonrasında görülebilir . Farklı derecelerde cilt ve kas kaybı, iskelet

anomalileri ve nörolojik defektler izlenebilir. Yenidoğanda gelişen iskemik kontraktürün

tedavisi kompleks yara bakımı ve rekonstrüksiyonu gerektirir.

Ekstremite travmaları ve özellikle humerus suprakondil fraktürü ise çocukluk çağında

görülen iskemik kontraktüre sebep olmaktadır. Kas kaybı ve kontraktür ile giden önkol iskemi

sorunları görülmektedir.

VOLKMAN İSKEMİK KONTRAKTÜRÜ SEBEBİ NEDİR VE HANGİ DURUMLARDA GÖRÜLÜR?

Yenidoğan döneminde görülen Volkman İskemik Kontraktürü’nün esas sebebi kas

kompartmanlarında basınç artışı ile arteryel kanlanmanın bozulması sonucu geri dönüşümsüz

iskemidir. Vakaların yaklaşık %20 civarında yenidoğan inmesi (serebral emboli) saptanmıştır.

Yenidoğan hastalarda uzun süren ve zor doğum süreci, ikiz doğumları, prematürite, annede

gestasyonel diabet, koagulasyon anomalileri ve amnion sıvısının azalması nedenleri ön plana

çıkmaktadır. Herhangi bir genetik predispozisyon gösterilememiştir.

Çocukluk döneminde döneminde görülen Volkman İskemik Kontraktürü’nün sebebi ise

humerus suprakondil fraktürünün çevre dokulara ve kas kompartmanlarına yaptığı baskı

sonucu basınç artışı ve kompartman sendromudur.

VOLKMAN İSKEMİK KONTRAKTÜRÜ TANISI NASIL KONULUR?

Radyolojik görüntülemelerde kemik kaybı, osteomiyeliti görülebilir. Kas kaybı durumlarında

kan ve idrar testlerinde miyoglobin değerlerinin yükseldiği saptanabilir. Fizik muayene

sırasında yumuşak dokular, cilt, kaslar, eklemler, damar ve sinirler detaylı olarak

değerlendirilir. En ayırıcı fizik muayene bulgusu önkol dorsalinde görülen sarı renk eskar

dokusudur. Damar sistemlerinin görüntülemek amacıyla doppler ultrasonografi ve anjiografi

yapılabilir. Sinir hasarı tespiti için EMG testleri kullanılabilir.

SINIFLAMASI NASIL YAPILIR?

Yenidoğan Volkman İskemik Kontraktürü

Tip 1: Ciltte bül (içi sıvı dolu kabarcık) mevcut, genelde dorsal kompartmanda kas kaybı

mevcut, sinir hasarı görülmez, iskelet gelişimi normaldir.

Tip 2: Bül mevcuttur ve lokalize tam kalınlıkta cilt kaybı eşlik eder, dorsal ve volar

kompartmanda kas kaybı, sinir hasarı görülmez, iskelet sisteminde kemiklerde orta derece

kısalık görülür.

Tip 3: Büyük ölçüde tam kalılnlıkta cilt kaybı, dorsal ve volar kompartmanda kas kaybı, sinir

hasarı görülmez, iskelet sisteminde orta-ağır derece kısalık görülür.

Tip 4: Büyük ölçüde ve sirkumferensiyal tam kalılnlıkta cilt kaybı, dorsal ve volar

kompartmanda kas kaybı, çoğunlukla ulnar sinir hasarı, iskelet sisteminde ağır derece kısalık

görülür.

Tip 5: Büyük ölçüde ve sirkumferensiyal tam kalılnlıkta cilt kaybı, dorsal ve volar

kompartmanda kas kaybı, çoğunlukla ulnar sinir hasarı, iskelet sisteminde ağır derece kısalık

görülür ve osteomiyelit (kemik enfeksiyonu) eşlik eder.

NE ZAMAN TEDAVİ EDİLİR?

Dokuların oksijensiz kalma süresini olabildiğince azaltmak amacıyla, hastanın anestezi için

herhangi bir hayatı tehdit eden durum yoksa acil girişim gereklidir.

TEDAVİDE AMAÇ NEDİR?

– Oksijensiz kalan ekstremitenin kurtarılması

– Ekstremitenin fonksiyonelliğini olabildiğince korumak

– Ölü dokuların temizlenmesi ilerde skar doku oluşturarak kontraktür, hareket kısıtlılığı

ve enfeksiyon oluşturmasını önlemek için önemli

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Bu durumda dokuların oksijensiz kaldığı zamanı en aza indirgemek için erken tanı ve girişim

önem taşımaktadır.

Debridman yapılarak ölü dokuların alınması, gerekli durumlarda fasyatomiler (kas içi basıncı

düşürmek için ilgili bölgeye girişim) yapılabilir.

Erken dönemde defektlerin tam veya kısmi kalınlıkta cilt greftleri, lokal flepler ile kapatılması

önerilmektedir. Geç dönemde ise kapatılamayan cilt defektleri kasık flebi gibi pediküllü ve

serbest fleplerle kapatılabilir.

Kas tendon transferleri, tendon uzatma operasyonları, sinir transferleri/onarımları inflamasyon

tamamen geriledikten sonra ve maksimum hareket açıklığı yakalandıktan sonra yapılmalıdır.

Kemik uzatılması tedavileri damarlı/damarsız kemik greftleri kullanılarak yapılabilir.

Çocukluk çağında humerus suprakondil kırığı sebebiyle gelişen iskemik kontraktürün ve

kompartman tedavisinin erken ve doğru tedavisi ile kas,kemik ve cilt kayıpları önlenebilir

veya en az seviyeye indirgenebilir. Kemik kırıkları uygun şekilde redükte edilip yerlerine

oturtularak K telleri ile fikse edilir. Doğru redüksiyon sayesinde kemik kırıklarının çevre

dokuya bası yaparak basınç artışı ve kompartman sendromuna sebep olması önlenir.

AMELİYAT SONRASINDA NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

İlgili ekstremite yapılan müdahale nedeniyle atellenir ve erken dönemde fizyoterapist ile pasif

hareketler önerilir.

KİENBÖCK HASTALIĞI

Kienböck hastalığı, el bileğindeki ‘’Lunatum’’ adı verilen kemikteki kan akışının bozulması ve bunun sonucunda kemikte ölü doku oluşumuna yol açan bir hastalıktır. Genellikle 20 – 40 yaşlar arasında görülen ve yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Erken tanı ve tedavi önemlidir.

Kienböck Hastalığının Nedenleri;

  • Kan dolaşımının bozulması: Lunatum kemiğindeki kan akımının yetersizliği bu hastalığın temel nedenidir. Kan akımındaki bu azalma çeşitli faktörlerden kaynaklanabilmektedir.
  • Travma; El bileğinin travmaları, düşmeler, kaza veya tekrarlayıcı mikrotravmalar sonucu bu hastalık gelişebilmektedir.
  • Genetik ve Yapısal Faktörler; Bazı bireylerde lunatum kemiğinin yapısı genetik olarak daha zayıf olabilmektedir. Yine bazı sistemik hastalıklarda bu kemiğin kanlanmasını olumsuz etkileyebilmektedir.

Belirtiler ve Bulgular

  • Ağrı: El bileğinde, özellikle bileği hareket ettirirken, ağrı ve hassasiyet olabilmektedir. Ağrı ve hassasiyet başlangıçta hafif olabilir ancak zamanla artmaktadır.
  • Hareket Kısıtlılığı: El bileği eklem hareketlerinde azalma görülbilmektedir.
  • Şişlik: Bazen el bileğinde şişlik veya ısı artrışıda olabilmektedir.
  • Ellerde Kuvvet Kaybı: Özellikle el ve parmaklarda güç kaybı hissedilebilmektedir.

Tanı Yöntemleri

  • Fizik Muayene: Muayene eden hekim el bileğinizin hareket kaabiliyetini ve ağrılı bölgeleri değerlendirir.
  • Röntgen: Lunatum kemiğindeki değişiklikler ve bozulmaların tespiti için ilk tercih edilen görüntüleme yöntemidir.
  • MRI ve Bilgisayarlı Tomografi: Daha ayrıntılı görüntüleme yöntemleri, özellikle erken aşamalarda kan akımındaki değişiklikleri görmek için kullanılır.

Hastalığın Evreleri

  • Evre 1: Lunatum kemiğinde erken hasar vardır, röntgende çok belirgin olmayabilir.
  • Evre 2: Kemikteki hasar biraz daha belirgindir ancak hala çoğu yapısı sağlamdır.
  • Evre 3: Kemikte çökme ve el bileğinde hareket kısıtlılığı oluşur.
  • Evre 4: İleri aşamadır ve eklemde kireçlenme ile kalıcı deformiteler oluşmaktadır.

Tedavi Yöntemleri

  • İlaç Tedavisi: Ağrı yönetimi için ağrı kesici ve ödem azaltıcı ilaçlar kullanılabilmektedir.
  • Fizyoterapi: El bileği hareketlerini artırarak güç kaybını önlemek ve ağrıyı azatmak amacıyla egzersizler önerilbilmektedir.
  • Cerrahi Tedavi: İlaç tedavisi ve fizyoterapiden fayda görmeyen hastalarda veya bu tedavilere yanıt alınamayacak evrede olan hastalarda cerrahi tedavi seçenekleri daha uygun olmaktadır.

Prognoz (Hastalığın Seyri)

  • Erken tedavi edilen hastalarda fonksiyonel sonuçlar genellikle daha iyidir.
  • İleri aşamalarda kalıcı eklem hasarı ve işlev kaybı olabilir, ancak tedavi ve rehabilitasyon ile bu etkiler en aza indirilebilir.

Sonuçlar ve Hastalar için Öneriler

  • Kienböck hastalığı, erken aşamalarda tedavi edilirse başarılı sonuçlar elde edilebilir. Bu yüzden düzenli hekim kontrolleri ve herhangi bir el bileği ağrısı durumunda zaman kaybetmeden uzman görüşü almak önemlidir.
  • Hastalar, cerrahi müdahale gerekmese bile frehabilitasyon sürecinde, el bileği hareketliliğini artrımaya yönelik egzersizler yapmalıdır.

Hastalıktan Korunma Yöntemleri

Kienböck hastalığının gelişimini önlemek tamamen mümkün olmasa da aşağıda bahsedilen hususlara dikkat edilerek hastalığın gelişme riskini azaltabilir ve erken dönemde teşhis edilmesi ve tedavi edilmesini kolaylaştırabilir.

  • El Bileği Yaralanmalarından Kaçınma: Spor yaparken koruyucu ekipman kullanmak, düşmelerden kaçınmak ve bileği zorlayan travmalardan korumak
  • Tekrarlayıcı Yüklerden Kaçınma: Uzun süreli tekdüze hareketlerden (örneğin, bilgisayar kullanımı) kaçınmak, ergonomik düzenlemeler yapmak bilek üzerindeki baskıyı azaltmaktadır.
  • El Bileği Sağlığına Dikkat Etmek: El bileğinde ağrı, şişlik veya hassasiyet görüldüğünde erken müdahale önemlidir. Ayrıca, düzenli bilek egzersizleri yapmak el bileğini güçlendirir.
  • Sağlıklı Yaşam Tarzı: Kemik sağlığını destekleyen dengeli bir beslenme ve sigara/alkol tüketiminin sınırlandırılması, bu hastalığın gelişme riskini azaltabilir.
  • Düzenli Kontroller ve Erken Teşhis: El bileği sağlığını izlemek için düzenli bir doktor kontrolleri yapmak, hastalığın erken aşamalarda saptanıp tedavi edilmesine yardımcı olabilmektedir.
  • Genetik Yatkınlık: Ailede benzer bir öykü varsa erken tanı için takip önemlidir.

Konjenital El Anomalileri

Konjenital El Anomalileri

Üst gövdenin anomalileri tüm canlı doğumların yaklaşık %1-2’sinde görülür. En sık görülen anomaliler  sindaktili, polidaktili ve kamptodaktili’dir. Bu anomaliler sıklıkla kalp hastalıkları, hematopoetik sistem hastalıkları ve çeşitli tümörler ile ilişkilidir. Embriyogenez olarak adlandırılan bebeğin gelişim ve farklılaşma sürecinde aksama olması sebebiyle el  parmaklarda çeşitli anomaliler görülebilir. Bu anomaliler genetik, çevresel (ilaç maruziyeti vs.) nedenli veya sporadik olabilir.

DOĞUMSAL EL ANOMALİLERİNİN SINIFLAMASI VE EN SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR

Radial Club Hand : Anne karnındayken önkol, el veya parmakların oluşum sürecinde bir sorun mevcut ise parmakta ve bazı kemiklerde tam veya kısmi yokluk görülebilir.

Sindaktili: Parmağı oluşturan yapılar birbirinden ayrılmamıştır. Parmaklar yapışık haldedir.

Polidaktili : Fazladan parmak olması durumudur.

Makrodaktili: Parmakların normalden fazla büyümesidir. Simbrakidaktili ve Başparmak Hipoplazisi: Parmakta gelişme geriliği olmasıdır. Birçok genetik sendromda görülebilir

SİNDAKTİLİ NEDİR?

Parmaklarda yumuşak doku ve/veya kemik yapılarında yapışıklık olarak tanımlanmaktadır. Yaklaşık 3000 doğumda 1 görülür ve %50 çift taraflıdır. Poland ve Apert sendromlarında görülen durumlardan biridir. En sık orta parmak ve yüzük parmağı, ikinci sıklıkta ise yüzük parmağı ve küçük parmak arasında  görülür.

Basit sindaktili:Sadece deri birleşiktir

Kompleks sindaktili:Hem kemik hem de deride birleşme görülür.

Komplet sindaktili:Parmağın tüm uzunluğu boyunca birleşme vardır

İnkomplet sindaktili: Parmakta tırnak kıvrımını içermeyen birleşme şeklindedir.

Apert sendromunda görülen sindaktili çoklu parmakları ilgilendiren komplike  sindaktili olarak adlandırılır.

SİNDAKTİLİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Tedavide; estetik görünüm elde ederek anatomik olarak benzer bir parmak aralığı oluşturmak, işlevsel bozuklukların ve gelişme geriliğinin önüne geçmek, fonksiyonellik kazandırmak önemlidir. Serbestleme ameliyatı yaşamın 12-18. Aylarında önerilir fakat büyüme kısıtlılığı, asimetrik büyüme, rotasyon ve fonksiyonel deformiteler gelişebilecek durumlarda 3-6. Aylarda operasyon düşünülmelidir. Cerrahi planlamasında parmakların yüzeylerini serbestleyerek, dış görümümü yeniden düzenlemek için iç içe geçen deri üçgenleri planlanır ve tam kapama için sıklıkla kasıktan deri grefti alınır.

POLİDAKTİLİ NEDİR?

Parmakların duplikasyonu olarak tanımlanmaktadır, elde fazladan bir parmak mevcuttur. Yüzük parmağı en sık duplike olan parmaktır ve sindaktili bu duruma eşlik edebilir.

POLİDAKTİLİ NASIL TEDAVİ EDİLİR.

Cerrahi genellikle iki parmakta kıstırma veya ilerleyici bir deviasyon başlamadan yaklaşık 9-15. Aylarda yapılabilir. İşlevsel olarak kısıtlılığa sebep olan fazlalık parmağın rezeksiyonu planlanmalıdır, eklem stabilitesindeki bağlar tamir edilerek işlevsellik ve estetik görünüm kazandırılır.

SİMBRAKİDAKTİLİ

Parmaklar kısa ve az gelişmiştir. Parmaklarda eksiklik veya yapışıklıklar görülebilir. Sıklıkla diğer anomaliler de (sindaktili, kamptodaktili, Poland ve Apert sendromu) eşlik eder. Cerrahinin planlanması parmakların kısalık derecesine ve başparmağın var olup olmamasına bağlıdır. Parmağa kavrama ve kıstırma hareketlerini kazandırmak amacıyla uzatma planlanarak osteotomi ve kemik greftlemesi yapılabilir.

MAKRODAKTİLİ

Parmakta tüm yapıların genel bir büyüme halinde olması, parmak yapılarında orantısız bir hacim artışıdır. En çok işaret parmağı sonrasında ise orta parmak ve başparmak etkilenmektedir. Genelde ilerleyici, katılık ve orantısız büyüme ile giden bir doğumsal anomalidir. Cerrahide amaç hem parmak fonksiyonunun kazandırılması veya düzeltilmesi hem de çocuğun sosyal yaşantısını etkilemeyecek görünümde bir parmak oluşturulmasıdır. Tedavi deformiteye göre planlanarak hacim azaltılması, parmağın kısaltışması, osteotomi gibi operasayonlar yapılabilir.

YARIK EL

Merkezi el bileşenlerinde kemik ve yumuşak dokuda uzunlamasına oluşan eksiklik olarak tanımlanmaktadır. Tipik olarak orta parmağın ve metakarpın gelişiminde başarısızlık mevcuttur ve bunun sonucunda gelişen V harfi şeklinde bir şekil bozukluğu oluşur. Yarık ellerde sindaktili, polidaktili ve yatay kemikler mevcut olabilir.

Deformite ilerledikçe kötüleşeceğinden hastalar bir yaşına kadar tedavi edilmelidir. Parmaklara işlevsellik ve iyi görünüm kazandırmak amacıyla yatay kemik çıkarılması, sindaktili serbestleştirilmesi ve yarık kapatılması ameliyatları yapılabilir.

AMNİYOTİK BAND SENDROMU  (DARALTICI HALKA SENDROMU)

Amniyon zarının bütünlüğünde bozulma, amniyon bantlarının oluşması sonucunda ekstremite ve parmaklarda  daralma olarak tanımlanır. Prematüre, düşük doğum ağırlığı (2500 gr >), annede ilaç maruziyeti ve travma bu sendromun oluşumu için risk faktörlerindendir. İşaret parmağı ve orta parmak sık etkilenenlerdendir. Fonksiyonellik, görünüm ve kaba/ince kavrama için parmaklar serbestlenmelidir. Acil bir durum yoksa 3. aya kadar beklenebilir fakat uzuvda dolaşım problemi ve lenfödem görülen vakalarda acil serbestleme gerekir. Daraltıcı halka Z plasti ve W plasti gibi yöntemlerle serbestleştirilir.

BAŞPARMAK HİPOPLAZİSİ

Başparmağın mevcut olmaması veya az gelişmiş olması olarak tanımlanır. Bu duruma önkol kemik ve yumuşak doku yapılarında eksiklik de eşlik edebilir. Vakaların %50’sinde her iki el de etkilenir. Hipoplastik başparmağı olan çocuklarda kardiyovasküler, nörolojik ve hematopoetik sistem ilişkili hastalıkların görülme olasılığı vardır.

Tedavide başparmağa işlev ve ekleme denge kazandırırken, görünüm olarak da kabul edilebilir bir parmağa ulaşmaktır. Cerrahi tedavi başparmak yokluğunun  derecesine bağlıdır. Zayıf ve dengesiz ekleme sahip olan, kasların güçsüz olduğu başparmakta bu yapıların rekonstrüksiyonu yapılmalıdır, başparmak ve ikinci parmak arasındaki ağda darlık varsa serbestlenmelidir. Kaslarda ve eklemde ciddi gelişim bozukluğu, yüzen başparmak veya başparmağın tam yokluğu durumlarında polisizasyon (elin diğer parmaklarından başparmak oluşturma) operasyonu gereklidir.

KAMPTODAKTİLİ

Parmakta eklem hareket açısının azalması ve bükülme izlenir. PIF eklemde doğumsal fleksiyon kontraktürüdür. En yaygın olarak yüzük parmağı veya küçük parmaklar tutulur. Basit tip ve kompleks tip olarak ikiye ayrılır. Basit tipte sadece fleksiyon kontraktürü mevcut iken kompleks tipe klinodaktili veya sindaktili gibi deformiteler eşlik eder.

TEDAVİ NE ZAMAN VE NASIL YAPILIR?

3 yaş öncesinde eklemde germe egzersizleri ve atelleme olumlu sonuçlar verebilmektedir. Şekil bozukluğu, 30 dereceden fazla fleksiyon kontraktürü günlük ihtiyaçları ve aktiviteleri bozacak seviyede olan durumlarda; ciltte z plasti,greftleme, tenotomi  ve tenoliz (kas kirişinde serbestleme) operasyonu gerekir.