El Kırıkları
El bölgesi kırıkları, elin karmaşık anatomik yapısı ve çok yönlü fonksiyonları göz önüne alındığında oldukça önemli bir klinik problemdir. El , birbiriyle uyum içinde çalışan birçok küçük kemikten oluşur. Bu kemik yapı, parmakların ve el bileğinin hassas ve koordineli hareketlerini sağlayan kasların tutunma noktalarını oluşturur. Elin bu kompleks yapısı, ince motor hareketlerin gerçekleştirilmesinde büyük rol oynar. Bu nedenle, el bölgesinde meydana gelen herhangi bir kırık, hem fonksiyonel kayba hem de yaşam kalitesinde belirgin düşüşe yol açabilir.
Kırıklar genellikle travma sonucunda, kemik üzerine uygulanan ani ve aşırı kuvvetle meydana gelir. Bu travmalar düşük enerjili (örneğin düşme) ya da yüksek enerjili (trafik kazaları, sanayi kazaları gibi) olabilir. Kırık oluştuğunda genellikle ilk dikkat çeken belirtiler arasında şiddetli ağrı, ödem (şişlik), morarma, şekil bozukluğu ve elin veya parmakların kullanılamaması yer alır. Bazen bu belirtilere duyu kaybı veya soğukluk da eşlik edebilir, bu da sinir ya da damar hasarının varlığını düşündürebilir.
El kırıkları anatomik yerleşimlerine göre farklı şekillerde sınıflandırılır. Kırıklar kemiğin gövdesinde (diyafiz) olabilirken, bazıları eklem yüzeyine uzanabilir. Eklem içine uzanan (intraartiküler) kırıklar, tedavi açısından daha zorludur ve sıklıkla eklem hareket açıklığında kalıcı kısıtlılık oluşturma riski taşır. Parçalı (kominüte) kırıklar genellikle daha yüksek enerjili travmalardan sonra oluşur ve cerrahi müdahale gerektirme olasılığı daha yüksektir. Eğer, ciltte açık yara mevcutsa (açık kırık), bu durumda enfeksiyon riski önemli ölçüde artar ve dikkatli bir yara bakımı ve antibiyotik tedavisi gerekebilir.
Tanı genellikle hastanın öyküsü, fizik muayene bulguları ve radyolojik incelemelerle konur. Standart röntgen görüntüleri çoğu zaman yeterli bilgi sağlasa da, kırığın karmaşık yapıda olduğu veya eklem içine uzandığının düşünüldüğü durumlarda bilgisayarlı tomografi (BT) ile detaylı değerlendirme yapılması gerekebilir. Elin yapısal karmaşıklığı nedeniyle bu görüntüleme ve değerlendirme süreci deneyimli bir ortopedi ya da el cerrahı tarafından yapılmalıdır.
Tedavi, kırığın tipine, yerine, ayrışma düzeyine, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterir. Yerinden oynamamış ve stabil kırıklar genellikle atel veya alçı ile sabitlenerek tedavi edilebilir. Ancak parçalar birbirinden ayrılmışsa, çok parçalıysa veya eklem yüzeyini bozulmuşsa daha invaziv yöntemler gerekebilir. Bu gibi durumlarda, genellikle genel ya da bölgesel anestezi altında, radyolojik görüntüleme (skopi) eşliğinde kapalı redüksiyon (kırık uçlarının yerleştirilmesi) ve tel ya da çivi ile sabitleme yapılabilir.
Eğer kırıklar kapalı yöntemlerle yerine konulamıyorsa veya açık yara mevcutsa, cerrahi olarak açık redüksiyon yapılır. Bu işlem sırasında kırık uçları doğrudan görülerek uygun pozisyona getirilir ve plak, vida, tel ya da mini eksternal fiksatör gibi implantlar kullanılarak stabil hale getirilir. Cerrahi sonrası dikkatli bir takip süreci, enfeksiyonun önlenmesi, erken hareketin sağlanması ve fonksiyonun korunması açısından önemlidir.



Kırık eklem yüzüne uzanıyor ise eklem yüzünün çok özenli şekilde düzeltilerek sabitlenmelidir. Kemik aşırı derecede parçalı ise veya kemik defekti varsa vücudun başka yerlerinden alınan kemik parçaları kırık bölgesine yerleştirilebilir. Kemik grefti kaynağı olarak el dirsek ve kalça kullanılabilir. Kemik grefti alınması hastaya herhangi bir hasar vermez; her operasyon sonrası oluşabilecek iltihap ve yara iyileşme sorunları dışında istenmeyen durum nadir görülür.
Yara çok kirli veya kırık çok parçalı ise kırık alt ve üstünden kemiğe tatbik edilen pinlerin üzerine vücudun dışından tatbik edilen barlar (eksternal fiksatör) yardımı ile kırık sabitlenebilir. Eklem içi çok parçalı kırıklarda bar üzerinden uygulanan pinler birbirinden uzaklaştırılarak bağlara bağlı olan kırık parçalarının orijinal yerlerine yakın şekle getirilmesi sağlanabilir (ligomatotaksis).
Kırığın yeri ve şekline göre kırık kaynama süresi değişir. Kırık sonrası eklem hareketleri kısıtlanabilir Bu yüzden kırık kaynaması sağlandıktan sonra mümkün olduğunca erken sürede fizik tedaviye başlanmalıdır.
Sonuç olarak, el kırıkları sadece kemik yapının değil, aynı zamanda tendon, sinir ve damar gibi yumuşak dokuların da etkilenebildiği, hassas ve doğru bir şekilde yönetilmesi gereken travmalardır. Zamanında ve uygun tedavi ile çoğu hasta fonksiyon kaybı olmadan iyileşebilirken, gecikmiş ya da yetersiz müdahale kalıcı hareket kısıtlılıklarına ya da fonksiyon kaybına yol açabilir. Bu nedenle, el travmalarında uzman değerlendirmesi ve tedavinin kişiye özel olarak planlanması büyük önem taşır.
Elimde Kırık Olduğunu Nasıl Anlarım ?
Elinizde kırık olup olmadığını anlamak her zaman kolay olmayabilir, çünkü bazen belirgin semptomlar izlenirken, bazıları daha hafif bulgularla ilerleyebilir. Ancak aşağıdaki belirtiler, elinizde kırık olabileceğine işaret edebilir:
1. Şiddetli ve Sürekli Ağrı
Travma sonrası ortaya çıkan, istirahatle bile geçmeyen, özellikle hareket ettirmeye çalıştığınızda artan ağrı kırığın önemli bir göstergesidir. Kırık bölgesine bastığınızda keskin ve lokalize bir ağrı hissediyorsanız, bu da uyarıcı olabilir.
2. Şişlik (Ödem)
Kırık bölgesinde genellikle kısa süre içinde belirgin bir şişlik oluşur. Bu, kemiğin iç yapısının bozulması ve çevredeki dokularda sıvı birikimi nedeniyle meydana gelir.
3. Morluk ve Cilt Altı Kanama
Travmadan kısa süre sonra ciltte renk değişikliği, morarma veya bazen kırmızı-mor lekeler görülmesi, kırıkla ilişkili olabilecek damar zedelenmelerini düşündürebilir.
4. Şekil Bozukluğu
Elin doğal yapısında bir bozulma, parmaklarda ya da el bileğinde eğrilik, kemik çıkıntısı gibi anormal görünümler varsa bu kırığın belirgin bir işaretidir. Özellikle parmaklarda yön değişikliği varsa hemen değerlendirilmelidir.
5. Hareket Kısıtlılığı veya Hareketsizlik
Kırık olan el ya da parmak hareket ettirilemez ya da hareket ettirildiğinde ağrı çok fazla olabilir. Bazen hasta istemsizce elini hiç hareket ettirmez, bu da vücut savunma mekanizmasının bir parçasıdır.
6. Kuvvet Kaybı
Nesneleri kavrayamama, sıkma gücünün azalması gibi belirtiler, hem ağrının hem de olası kırığın bir sonucu olabilir.
7. Duyusal Değişiklikler
Uyuşma, karıncalanma veya hissizlik, sinirlerin kırıkla birlikte hasar görmüş olabileceğini gösterebilir. Bu tür durumlar acil müdahale gerektirebilir.
8. Açık Yara veya Kanama
Eğer ciltte yara varsa ve altından kemik görünüyor ya da açık bir şekilde derin bir doku hasarı mevcutsa, bu açık kırık anlamına gelir ve enfeksiyon riski açısından acil müdahale gereki
Elimde Kırık Olduğunda İlk Müdahale Nasıl Yapılmalıdır ?
Eğer elinizde kırık olduğunu düşünüyorsanız, sağlık kuruluşuna ulaşana kadar yapılacak doğru ilk yardım müdahalesi, hem ağrıyı azaltmak hem de hasarın ilerlemesini önlemek açısından çok önemlidir. İşte el kırığında yapılması gereken ilk yardım adımları:
1. Hareket Ettirmeyin
Kırık şüphesi olan eli kesinlikle hareket ettirmemeye çalışın. Elin daha fazla zarar görmesini veya kırık parçalarının yer değiştirmesini önlemek için el mümkün olduğunca sabit tutulmalıdır.
2. Elinizi Destekleyin (Atel veya Askı Yapın)
Eğer mümkünse kırık olan eli sabitlemek için geçici bir atel yapabilirsiniz. Bu bir cetvel, tahta parçası, kalın karton olabilir.
- Ateli elin altına yerleştirip yumuşak bir bez veya bandaj ile çok sıkı olmayacak şekilde sarabilirsiniz.
- Dirsekten askıya almak için üçgen sargı bezi gibi bir malzeme kullanarak askı yapmak da faydalı olur.
3. Buz Uygulaması Yapın
Şişliği azaltmak ve ağrıyı hafifletmek için elin üzerine havluya sarılı buz torbası koyabilirsiniz. Buzu direkt cilde temas ettirmeden uygulamak cilt yanıklarının önlenmesi açısından önemlidir. Uygulama süresi olarak her 15-20 dakikada bir 2-3 dakika uygulanacakşekilde ayarlanmalıdır.
4. Kanama Varsa Temiz Bir Bezle Baskı Yapın
Eğer elinizde açık yara ve kanama varsa, temiz bir bez veya gazlı bezle üzerine nazikçe baskı yaparak kanamayı kontrol altına almaya çalışın. Ancak kemiiğin cilt dışına çıkrığı açık bir kırık var ise kesinlikle kemiği içeri itmeye çalışmayın
5. Yüzük ve Takıları Hemen Çıkarın
Şişlik nedeniyle ilerleyen saatlerde takılar parmağa baskı yapabilir. Bu nedenle yüzük, bilezik, saat gibi takılar derhal çıkarılmalıdır.
6. Elinizi Kalp Seviyesinin Üzerinde Tutun
Bu, ödemin ve ağrının azalmasına yardımcı olur. Uzanıyorsanız elinizi bir yastıkla destekleyerek yüksekte tutabilirsiniz.
Parmak Eklem İçi Kırık Sonrası Hasta Görüşleri
Parmak kırığı sonrası eğri kaynama parmakların üst üste gelmesi şikayeti hastamızın görüşleri
Parmak eklem içi kırık sonrası yaylı sistem ile tedavi
Parmak eklem içi kırık nedeniyle ameliyat ettiğimiz hastamızın görüşleri
Parmak eklem içi kırık sonrası ameliyat edilen hastanın görüşleri(interpozisyon artroplasti)