Skip to main content

DOĞUMSAL KOL FELCİ ( Doğumsal brakiyal pleksus yaralanmaları ) ve GEÇ DÖNEMDE UYGULANAN AMELİYATLAR

Doğumsal kol felci (Doğumsal Brakiyal Pleksus yaralanmaları), doğum travması nedeniyle üst
ekstremitenin tümünde veya bazı kısımlarında hareket ve his kayıplarının görülmesi durumudur.


 Brakiyal Pleksus ne demektir?
Brakiyal Pleksus, boyun omurgaları arasından çıkarak tüm üst ekstremitenin hissetmesinden ve
hareketlerini sağlayan kasların uyarılmasından sorumlu beş tane kalın sinirin, birbirleriyle
oluşturdukları bir sinir ağı ve bunların dallarından oluşan bir yapıdır.
 Brakiyal pleksus hasarları hangi farklı tiplerde görülebilir?
Brakiyal pleksus yaralanması ile doğan bebekler iki ana grupta toplanabilir;

  1. El ve parmaklarının fonksiyonları normal olup omuz ve dirsek hareketleri kısıtlı veya hiç
    olmayanlar
  2. Omuzdan parmak ucuna kadar her yerde hareketleri kısıtlı veya hiç olmayanlar
     Tedavi erken dönem ve geç dönem olarak kastedilen nedir?
    Brakiyal pleksus yaralanması ile doğan bebekler, ilk üç ayda sadece hareketlerindeki olası gelişmeler
    açısından izlenirler. Bebeklerin 2/3’ ünden fazlası kendi kendilerine tamamen düzelirken, diğerlerine
    yoğun fizyoterapinin beraberinde problemin tipine ve ağırlığına göre, sinir ameliyatları, kas-tendon
    uzatma veya serbestleştirme, kas-tendon transferleri, kemik döndürme ameliyatları, fonksiyonel kas
    transferleri…. gibi çok çeşitli ameliyatlar yapılabilir. Bunlar arasında bir genelleme yapmak gerekirse;
    sinir ameliyatları ilk bir yıl içinde yapılır. Bu döneme ‘’erken dönem’’ adı verilir. Sinir ameliyatı
    gerektiği halde bu dönemde herhangi bir şey yapılmadıysa felce uğrayan kasların geri kazanılmaları
    mümkün olamayacağı için sinirler onarılsa dahi başarılı sonuç alınamaz. Bundan sonraki dönemde
    ise, sinir cerrahisinin desteklenmesi gereken durumlara, hiç sinir cerrahisi olmamış daha sınırlı
    problemleri kalanlara odaklanılır. Bu dönem en az çocuk 3 yaşına geldikten sonra başlar ve erişkin
    yaşa kadar sürer. Bu döneme ise ‘’geç dönem’’ adı verilir.
     Brakiyal pleksus ameliyatlarını uygulayan hekimlerin standart olarak takip ettikleri bir
    tedavi planı ve zamanlaması var mıdır?
    Gerek erken dönemde hangi ayda hangi problem olduğunda, gerekse geç dönem yapılması gereken
    ameliyatların ne olması veya ne zaman olması kararlarında dünya üzerinde uzlaşılmış fikir birliği
    yoktur. Burada bahsedilecek ameliyatlar ve onların zamanlamaları bizim uzun yıllara dayanan klinik
    uygulamalarımız sonucu ulaştığımız kliniğimize ait tercihlerdir.

 Geç dönemde hangi problemlere ne zaman ameliyat yapmak uygun olur?
Bu dönemde yapılacak işleme, bebeğin yapamadıklarının ne olduğuna bakarak karar veriyoruz. Geç
dönem ameliyatlarını kliniğimizde, ortalama 3.5 yaşında başlayarak ergenlik bitimine kadar olan
dönemde yapıyoruz. Tabii ki, bazı hastalar bir veya iki ameliyata ihtiyaç duyarken, bazıları da daha
fazla sayıda ameliyat gerekir. Birden fazla bölge ve fonksiyon için ameliyat gerekiyorsa bunlar birkaç
ameliyata da bölünebilir.
 Omuz bölgesindeki hareket kusurları neden oluşur? Bu hastalara ne zaman ve ne tür
ameliyatlar yapılır?
Omuz bölgesi problemleri, geç dönem ameliyatlarının önemli bir kısmını oluşturur. Humerus adını
verdiğimiz kol kemiğinin topuz şeklinde başı, kürek kemiği(skapula)nin bu başa uygun bir oyuğu ile
bir eklem oluşturur. Eğer bu bölge kaslarının bazıları, onları hareket ettiren sinirler fonksiyon
görmediğinden yetersiz kasılır veya hiç çalışmaz ise, humerusun başı, yuvası olan kürek kemiği
oyuntusundan çıkar. Zaman içinde bu oyuntu, içinde humerus başı olmadığı için giderek sığlaşır.
Sonuçta; omuzu ve kolu yukarı kaldırma, enseye ve/veya bele doğru götürme, kolu içe-dışa
döndürme fonksiyonları etkilenir. Kolunu yana açarak yukarı kaldırma yetersizliği görülenlerde,
sırttan kas transferi(latissimus dorsi veya trapezius kasları) , kürek kemiği altındaki bir kasa
(pektoralis ve subscapularis kasları) uzatma veya gevşetme işlemi yapılabilir. Ameliyatın bitiminde,
çocuk genel anesteziden uyanmadan, önceden ölçü alınarak üretilmiş bir ortez ile kol yana, dirsekten
itibaren de yukarı pozisyona alınır. Yaklaşık beş hafta bu pozisyonda bekletilen hastaya, ortez
çıkarıldıktan sonra fizyoterapiye başlanır. Çocuğun hem ortezi bu kadar uzun bir süre taşıyabileceği,
hem de fizyoterapiye uyum sağlayabileceği en erken yaşlar 3.5-4 yaşlarıdır. Kürek kemiğinin
oyuntusu aşırı sığlaşmış hastalarda kemik tekrar şekillendirilerek genişletilir. Böylelikle hem kas
dengesi, hem de eklem ilişkisi iyileştirilerek omuzun çıkık hali ve hareket kapasitesi arttırılmaya
çalışılır.
 Dirsek ve önkolda daha sıklıkla hangi problemler görülür? Bunlara dair neler yapılabilir?
Dirsek hareketleri arasında en önemlisi fleksiyon hareketi dediğimiz, bükerek ağza doğru götürme
hareketidir. Bu hareketi ilk bir yaş içinde olmayan bebekler mutlaka ameliyat edilir. Ancak bu dönemi
geçirmiş, veya sinir ameliyatından istenen başarı sağlanamamış bebeklerde, eğer kasılma güçleri
yeterliyse göğüs kası(pektoralis), sırttan latissimus kasları(omuz için kullanılmadıysa) transfer
edilebilir. Diğer bir seçenek de el bileği ve parmakları büktüren kasların yapışma yerlerini dirseğin
daha üzerine aktararak bu hareketlerle aynı anda dirsek bükülmesini sağlamak olabilir. Yakın bölgede
transfer edilebilecek uygun hiçbir kas yoksa bacak iç yüzünden alınan bir kas (gracilis) damarları ve
sinirleri ile beraber alınarak nakledildikleri bölgedeki uygun atardamar, toplardamar ve sinire
bağlanır. Bu ameliyat diğerlerinden daha uzun süren ve mikrocerrahi teknikleri gerektiren bir
işlemdir.
Sık görülen bir diğer problem ise; rotasyon problemleridir. Çocuk elini ağzına götürmeye çalıştığında
avuç içi tarafı yerine el sırtı tarafı ağza yaklaşır. Bu sorunun giderilmesi için ise çoğunlukla, kol kemiği
humerus kesilip döndürülerek uygun pozisyona getirilir(humerus rotasyon osteotomisi). Bu işlem ile
adeta bizim uygun gördüğümüz bir noktadan kırık oluşturularak tekrar kaynama sağlanır.

 El bileği ve parmaklar için neler yapılabilir?
Bu bölgelerde problem nispeten olguların oldukça azında görülür. Ancak var olduğu takdirde cerrahi
tedavi seçeneklerimizin en az olduğu grup da budur. Bu nedenle, el hareketleri hiç olmayan
bebeklerin ilk bir yaş içinde sinir ameliyatları ile sağlanmaya gayret edilmesi en uygun seçenektir. Bu
girişimlerden arzulanan başarıyı sağlayamayan veya hiç tedavi görmemiş bebeklerde, elin bazı
hareketleri mevcut ise, bunlar tendon transferi yapmak için değerlendirilebilir. El bileğinin sürekli bir
şekilde bükük duran, hatta elleri üzerinde yürümesi istendiğinde yere avuç içini değil de, el sırtını
yerleştiren çocuklarda yapılan tendon transferleri buna örnektir. Bileğin ve parmakların bükülmesi
çok kuvvetli olduğu halde, el bileğini ve parmakları yukarı kaldırma zayıf ise büken tendonların bazılar
bu işlevleri kazanmak için transfer edilebilir. Elinde hiçbir hareket olmayan bebekler için dirsek
bükülmesini sağlamak için tarif ettiğimiz bacak iç yüzünden yapılacak serbest kas(gracilis) nakilleri
neredeyse tek seçenektir.
 Fizyoterapi ve fizyoterapist bu önemde ne kadar önemli?
Fizyoterapi, El Cerrahisinin olmazsa olmazıdır. Ancak bu çocuklardaki önemi daha da fazladır.