Skip to main content

Yazar: Bülent Özçelik

BAŞPARMAK TENDON SIKIŞMASI ( DE QUERVAIN HASTALIĞI ) nedir ?

Başparmağın hareketini sağlayan tendonların el bileğinde başparmağın tabanına yakın bölgede bir tünelin altından geçerken sıkışması sonrası meydana gelen rahatsızlığa De quervain tendiniti adı verilir. Bu tünelde meydana gelen kalınlaşma ve sertliklerle tünel çapı daralır ve tendonların kılıflarında meydana gelen şişlikler başparmak hareketleri sırasında tendonların tünel altından kayarak hareket etmelerini zorlaştırır.

Ağrı, genellikle başparmağın tabanında ve bileğin başparmakla birleştiği noktada hissedilir. Bu ağrı çoğu zaman keskin, batma veya yanma şeklinde olabilir. Ayrıca, ağrı el bileğine ve önkola da yayılabilir. Bu durum el bileğinde şişlik,ağrı ve başparmak hareketlerinde kısıtlanma ile karşımıza çıkar. Bu klinik tablo, hastalığı literatürde ilk defa tarif eden İsviçreli cerrahın adıyla ( Fritz de Quervain) anılır.

De quervain tendiniti ( başparmak tendon sıkışması)

De Quervain Tendiniti kimlerde Görülür?

El bileği ve başparmağının aşırı kullanımı , kavrama ,tutma , sıkıştırma gibi zorlayıcı hareketlerin uzun süreli ve tekrarlan şekilde yapılması ya da başparmağa alınan darbeler sonrası oluşan inflamasyon de quervain tendiniti gelişme riskini iartırabilir. Ayrıca annelerin bebeklerini taşırken elin aldığı pozisyon; hamilelik ve emzirme dönemindeki hormonal dalgalanmaların etkileri bu durumun ortaya çıkışını kolaylaştırır. Geçirilmiş el bileği kırıkları, travmalar, alışık olunmayan kilolarla yapılan ağırlık egzersizleri sonrasında da de Quervain tenosinovitine rastlanabilir.

De Quervain Tendiniti Belirtileri nelerdir ?

El bileğinin başparmak tarafında görülen ağrı, genellikle el bileği ve başparmak arasındaki eklemde bir sorun olduğunu işaret eder. Bu ağrı, başparmağın güçlü kavrama hareketlerinde, el bileğini döndürme işlemlerinde ve hatta küçük parmak yönüne doğru bükme sırasında artar. Ağrı genellikle başparmağa ve ön kola doğru yayılır. Ayrıca, ağrının bulunduğu bölgede şişlik ve hassasiyet de gözlemlenebilir. Tanı koymada, başparmağı yumruk yaparak bileği küçük parmak yönünde büktüğümüzde meydana gelen ağrı, bu bölgedeki problemlerin tipik bir işareti olabilir. Bunun yanı sıra, bu tür ağrılar, tendinit, eklem iltihabı veya ligament yaralanmaları gibi durumlarla ilişkilili olabileceğinden el cerrahi alanında uzman bir hekimin değerlendirmesi önemlidiri .( Finkelstein testi)

De quervain ateli nedir?

hastalığın başlangıç evresindeki durumlarda tendon çevresindeki şişlik ve ödemi azaltmak için soğuk uygulama, anti inflamatuvar ilaçlar ile birlikte başparmak hareketlerini kısıtlayacak ve parmağı istirahate alacak şekilde bir el bilek ateli / splinti takılması önerilir. Atel, başparmağı ve el bileğini sabit tutarak, bu bölgedeki tendonların aşırı kullanım ve hareketlerden kaynaklanan stresini engeller . Atel içinde parmak hareketleri azalacağından tendonlarda oluşan zorlanma ve inflamasyon zaman içinde azalır ve hastanın şikayetleri geriler

De Quervain Tendiniti için ameliyat gerekir mi?

Tedavide İkk olarak konservatif tedavi yöntemleri uygulanır:

  1. Dinlenme: El bileğinin ve başparmağın dinlendirilmesi, tendinitin iyileşmesine yardımcı olabilir. Bu, ağrıyı azaltmak ve iltihabı kontrol altına almak için önemlidir.
  2. Atel Kullanımı: El bileği ve başparmağın sabitlenmesi için atel kullanılabilir. Bu sayede , tendonların daha fazla tahriş olmasını önlenir ve iyileşme sürecine destek sağlar.
  3. Anti-inflamatuar İlaçlar: Nonsteroid anti-inflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) tendonlar çevresinden iltihabı azaltır ve ağrının gerilemesini sağlar.
  4. Fizyoterapi: Egzersizler ve fizik tedavi, tendonların esnekliğini artırarak iyileşme sürecini hızlandırabilir.
  5. Steroid Enjeksiyonları: Şiddetli ağrı ve iltihaplanma durumunda,anti inflamatuvar ilaçlara yanıt alınamadığında kortikosteroid enjeksiyonları tedavi edici bir seçenek olabilir. Uzman hekim tarafından tendon çevresine dikkatlice uygulanması gereken bu enjeksiyonlarla iltihaplanmayı azaltılabilir ve ağrıyı hafifletebilir.

Ancak, konservatif tedavi yöntemlerine rağmen iyileşme sağlanamazsa veya ağrı devam ederse, cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi, tendonların sıkışmasını veya diğer yapısal sorunları düzeltmek için yapılır. Cerrahi tedavi, genellikle son çare olarak düşünülür ve hastanın durumuna göre değerlendirilir.

Tendon sıkışması ameliyatı sonrası nelere dikkat edilmeli ?

Ameliyat sonrası erken dönemde harekete başlalamak mümkündür ancak el bileğini ve başparmağı zorlayabilecek aktivitelerden kaçınmak önemlidir.

Atel Kullanımı: Genellikle cerrahi sonrası, el bileğini ve başparmağı sabitlemek için bir atel veya bandaj kullanılabilir. Bu sayede hareket miktarı azaltılarak iyileşme hızlandırılır.

Yaraların Bakımı: Ameliyat bölgesindeki yara yerini temiz ve kuru tutmak önemlidir.

Ameliyat sonraki15-20. günlerde yara yerinizdeki dikişler alınır

sonuç olarak De Quervain tenosinoviti, genellikle başparmak hareketleriyle artan ağrı ve şişlikle kendini göstereb bir tendon sıkışması rahatsızlığıdır.İltihaplanma, dinlenme, atel ve fizik tedavi iler olgularda da cerrahi yöntemlerle tedavisi mümkündür.

Glomus Tümörü Tanı ve Tedavisi

Glomus tümörü, nadir görülen ve genellikle iyi huylu olan bir tümör türüdür. Bu tümörler, özellikle tırnak yatağının altında veya parmak uçlarında meydana gelir ve glomus cisimciklerinden köken alır. Glomus cisimcikleri, kan akışını düzenlemeye yardımcı olan küçük damar yapılarıdır. Glomus tümörleri, bu yapının anormal şekilde büyümesi sonucu ortaya çıkar. Genellikle küçük, yuvarlak ve saydam nodüller olarak gözlemlenebilirler. Ancak, tümörler çoğu zaman hastalar tarafından geç fark edilir çünkü belirtiler genellikle yavaşça gelişir.

Glomus tümörlerinin belirtileri, tırnak yatağında veya parmak uçlarında ağrı, hassasiyet ve çeşitli değişiklikleri içerebilir. Bu belirtiler genellikle uzun süre boyunca fark edilmeyebilir.

  • Ağrı: Glomus tümörlerinin en belirgin belirtisi, tırnak altında veya parmak ucunda meydana gelen keskin ve tekrarlayan ağrıdır. Bu ağrı, genellikle dokunma sırasında veya soğuk havada şiddetlenir ve elektrik çarpması hissi verebilir. Ağrı, tırnağın üzerine basıldığında daha da artabilir.
  • Tırnakta Şekil Bozukluğu: Tırnakta deformasyonlar ve şekil bozuklukları gözlemlenebilir. Bu, tümörün tırnak yatağında neden olduğu baskı ve değişikliklerle ilgilidir.
  • Mavi-Mor Nodül: Bazı hastalarda, tırnak altında mavi-mor renkte bir nodül görülebilir. Bu nodül, glomus tümörlerinin karakteristik bir işareti olabilir.

Glomus tümörü tanısını kim koyar?

Glomus tümörlerinin tanısı, genellikle fiziksel muayene ve çeşitli görüntüleme yöntemleri ile konulur.

  • Fiziksel Muayene: . Tırnak üzerine bası uygulandığında ağrının artıp artmadığı gözlemlenir. Ayrıca, parmak altına ışık tutarak kitlenin görünürlüğü değerlendirilir. Bu basit yöntemler, tümörün varlığı hakkında ilk ipuçları elde edilebilir.
  • Görüntüleme Testleri: Glomus tümörlerinin tanısında genellikle daha ayrıntılı görüntüleme yöntemleri kullanılır.
    • Direkt Grafi: Tümör bazen kemiği eriterek kemikte boşluklar oluşturabilir. Bu, direkt grafilerde gözlemlenebilir. Bu yöntem genellikle tümörün kemiğe etkilerini değerlendirmek için kullanılır.
    • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): MRI tetkikleri, tümörün yerini ve boyutunu belirlemek için kullanılabilir. Ancak, MRI tetkiklerinin dikkatli ve parmağa yönelik yapılması gereklidir. Yetersiz yapılan MRI tetkikleri, kitlenin doğru şekilde tespit edilmesini zorlaştırabilir. İnce kesitlerle yapılan MRI, tümörün tam olarak değerlendirilmesine yardımcı olabilir.

Glomus tümörü ameliyat gerektirir mi?

Glomus tümörlerinin tedavisi genellikle cerrahi müdahale ile gerçekleştirilir. Tedavi yöntemi, tümörün tırnak yatağındaki yerleşimine bağlı olarak değişir.

  • Tırnağın Kenarında Yerleşen Glomus Tümörleri: Bu tür tümörlerde, genellikle tırnağın çekilmesine gerek kalmadan cerrahi müdahale yapılabilir. Tümör, tırnağın kenarından erişilerek çıkarılır. Bu yöntem, genellikle tümörün başarıyla temizlenmesini sağlar.
  • Tırnağın Ortasında Yerleşen Glomus Tümörleri: Tümörün tırnağın ortasında yerleştiği durumlarda, tırnağın çekilmesi gerekebilir. Tırnak çekildikten sonra, tümör doğrudan erişilerek çıkarılır. Bu işlem, tümörün etkili bir şekilde temizlenmesini ve iyileşmesini sağlar.

Kitle Çıkartılması ve Patolojik İnceleme:

Glomus tümörü çıkarıldıktan sonra, çıkarılan doku patolojik incelemeye gönderilmelidir. Bu inceleme, tümörün hücresel ve yapısal özelliklerini değerlendirir ve tedavi sürecinin doğruluğunu onaylar.

Kemik Erimesi Durumunda:

Eğer glomus tümörü kemiği eritmişse, kemik üzerinin kazınması uygun olabilir. Bu işlem, kemiğin düzgün bir şekilde iyileşmesini destekler ve yeni tırnak gelişiminin sağlıklı olmasını destekler.

Glomus tümörü ameliyatından sonra neler yapılmalı?

Glomus tümörü tedavi edildikten sonra, tümörün tekrarlama olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır. Hasta, düzenli takip ve kontroller ile nüks riski açısından izlenmelidir. Ayrıca, tırnak çekimi yapılan hastalarda yeni tırnağın şekil bozuklukları gösterebileceği unutulmamalıdır.

Ameliyat sonrası genellikle birkaç hafta süreyle bölgenin iyileşmesini desteklemek için özel ateller veya koruyucu sargılar kullanılır. Bu dönemde, parmak hareketlerinin düzenli olarak yapılması, yapışıklıkların ve hareket kısıtlılıklarının önlenmesi açısından önemlidir. Yeni oluşan tırnağın düzgün gelişimi için düzenli kontrol ve gerekirse ek müdahaleler yapılabilir. Ayrıca, hastanın herhangi bir nüks belirtisi açısından takip edilmesi önemlidir. Erken müdahale, iyileşme sürecinin sağlıklı ve başarılı bir şekilde tamamlanmasını sağlar.

Glomus tümörü Diğer Vücut Bölgelerinde görülür mü?

Glomus tümörleri sadece parmaklarda değil, vücudun diğer bölgelerinde de oluşabilir. Bu tümörler genellikle daha nadir görülür, ancak benzer belirtilerle ortaya çıkabilirler.

Sonuç olarak, glomus tümörleri, tırnak yatağında veya parmak uçlarında oluşan nadir ve genellikle iyi huylu tümörlerdir. Belirtiler genellikle belirsiz olabilir, bu nedenle tanı süreci dikkatli bir değerlendirme gerektirir. Tedavi süreci, tümörün yerleşimine ve etkilerine bağlı olarak cerrahi müdahale ve patolojik inceleme ile yürütülür. Uzun vadeli takip ve dikkatli izleme, tedavi sürecinin başarılı olmasını sağlar ve olası tekrarları önler.

Baş parmak kökü kireçlenmesi (1. CMC artriti)

Baş parmak kökü kireçlenmesi, başparmak tabanındaki kemiklerin eklem yüzeyini örten sağlıklı kıkırdak dokusunun kaybolması sonucu oluşan rahatsızlığa verilen isimdir. Zamanla birlikte yaşlanan, eskiyen ve yıpranan kıkırdak dokusu yerini düzensiz ve fonksiyonu zayıflamış kıkırdak dokusuna bırakır.

Baş parmak kökü kireçlenmesi ile ilgili videomuz

Başparmak kökü kireçlenmesi

Başparmak kökü kireçlenmesi kimlerde görülür ?

Baş parmak kökü kireçlenmesi sıklıkla 45 yaş üstü bayanlarda görülmekle birlikte daha önce başparmak eklemi etrafındaki bağlarda yaralanma geçiren ya da bağlarında esneklik olan , başparmak köküne yakın bölgede kırık öyküsü olan , ailesinde benzer rahatsızlıkları olan kişilerde de görülme ihtimali yüksektir.

baş parmak kökü kireçlenmesi sebebi ve tedavisi

Başparmak ağrısı neden olur ?

Başparmak kökündeki kıkırdak doku hasarlandığında eklemde oluşan hasar nedeniyle parmak hareketleri zorlaşır. İlk zamanlarda hareketle birlikte ilerleyen zamanlarda da istirahat halinde bile ağrı ve şişlik şikayetleri oluşur. Hasarlı kıkırdak dokusu sağlıklı bir eklem gibi güçlü ve rahat hareket edemeyeceğinden parmak ile yapılan tutma, kavrama , çimdikleme gibi hareketlerde kuvvet kaybı , hareketi tamamlamada güçlük görülebilir. Bunun yanı sıra eklem hattındaki bozulmaya bağlı başparmak kökünde çıkık görüntüsünü andıran şiş ve büyük eklem görüntüsü gibi deformiteler görülebilir.

Başparmak kökü ağrısı sebepleri

Başparmak kökü kireçlenmesi tedavisi nasıl yapılır?

Rahatsızlığın erken evrelerinde ameliyatsız tedavi yöntemleriyle rahatlama sağlamak mümkündür. Gün boyunca eklem üzerine buz ile soğuk uygulama yapmak , günde 1 ya da iki kere alınacak anti ınflamatuvar ilaçlar başparmak kökündeki inflamasyonu azaltacağından ağrı ve şişlik şikayetlerinde gerileme sağlayacaktır. Ayrıca başparmağı sabit tutacak şekilde el bilek splinti kullanılması eklem hareketini kısıtlayıp eklemin dinlenmesine ve iyileşmesine imkan sağlar.

Daha ileri olgularda eklem içini uygulanacak olabn steroid ile bir kaç ay süre için rahatlama sağlanabilir. Ancak steroid enjeksiyonu her ağrı şikayeti oluştuğunda tekrarlanabilecek bir tedavi yöntemi değildir. Çünkü uygulanan tekrarlayan dozlarda steroid uygulanması farklı yan etkilere yol açabilir.

Tüm bu tedavi yöntemlerinden fayda görmeyen hastalarda ameliyatla tedavi seçenekleri düşünülmelidir.Başparmak kökü tabanı kireçlenmesi için tanımlanmış ve kullanılmakta olan pek çok farklı cerrahi işlem vardır.

Başparmak kökü kiraçlenmesi ameliyatı nedir?

Cerrahi prosedürlerden biri eklem içinde kemiklerin kaynaştırılmasıdır ki bu yöntemin uygulanması eklem hareketini kısıtlar. Bir başka seçenek eklemin hasar görmüş parçasının çıkarılıp, kas kirişinden (tendon) doku nakliyle veya yapay maddelerle yeniden yapılandırılmasıdır. Diğer bir cerrahi yöntem 1. karpometakarpal artroplastisi olarak bilinen yapısı bozulmuş kıkırdan ve kemiklerin bölgeden uzaklaştırılıp, eklem çevresinden bulunan kas tendonlarının rotalarını değiştirerek başparmak ve el bileği kemikleri arasına tampon vazifesi görecek şekilde yerleştirilmesi işlemidir. Ağrı şikayetini azaltmakla birlikte, azalmış olan eklem hareketinde de rahatlama saglar.

Cerrahi sonrası birkaç hafta için alçı uygulanır. Genellikle fizik tedavi uzmanının içinde olduğu bir rehabilitasyon programı elinizin kuvvet ve hareketini kazanmanıza yardımcı olur. Rehabilitasyon programını başında hareketlerde zorluk ve rahatsızlık hissedebilirsiniz ancak zamanla bunlar azalır. Cerrahiden sonar tamamen iyileşme birkaç ay alır.

Baş parmak kökü ağrısının kapalı kameralı yöntemle ameliyatı nasıl yapılır?

Son yıllarda teknolojinin gelişmesi ile 1.9 ve 2.4mm kalınlığında optik kameralar geliştirilerek bu küçük eklemlerin kameralı yöntem ile görüntülenebilir hale gelmesi sağlanmıştır. Kameralar yoluyla ekelm görüntülenerek eklemde şişliğe neden olan yapısı bozulmuş dokular ve kireçlenmiş kıkırdak yüzeyler özel aletler yardımı ile temizlenir. EKlem yapısı bozulduğu için bir miktar dışarı doğru çıkmış başparmak eklemi de aynı anda yerine yerleştirilir ve aynı sorunun tekrarlamamsı için yine kapalı olarak askı sistemi ile sabitlenir.

Bu yöntem ile daha önce uygulanan açık cerrahilerde görülebileek yara iyileşme sorunları azalmıştır. Diğer yöntemlerde kullanılan 7-8cm lik uzun yara izleri yerine başparmak kökü etrafında 1cm den küçük 2-3 adet kesi ile tüm işlemler yapılabilmektedir. Bu sayede ameliyat sonrası dönemde görülebilecek yara açılması, dikişi izi gibi problerin azalmasını sağlar. Ameliyat sadece kolun uyuşturulması ile hasta uyutulmadan yapılmaktadır. uygulanan anestezi tekniği ile ameliyat sonrası 6-8 saat boyunca uyuşukluğun devam etmekte, ağrının en ağır olabileceği bu döenm hastalarımız için son derece rahat ve konforlu geçmektedir.

Ameliyat sonrası herhangi bir alçı yapılmadığı için elin ve parmakların erken dönemde kullanım sağlanmakta ve hastanın fizik tedavi programına hemen alınması mümkün olmaktadır.

Daha önceki yöntemlerde tarif edilen el bölgesinde kullanılan tendonların alınmasına ihtiyaç olmadığı için ameliayt sonrası döenmde elde daha az sorun olmaktadır. Tüm bu avantajları nedeniyle elin erken kullanımımı mümkün olmakta elde güç kaynı oluşma ihtimali azalmaktadır.

Sonuç olarak kameralı sistem ve askı yöntemi il başparmak kökü kireçlenme tedavisi hasta konforunu artırmakta erken kullanıma olanak sağlamaktadır.

Başparmak kökü kireçlenmesi nedeniyle kapalı yöntemle ameliyat olan hastanın görüşleri -1

Başparmak kökü kireçlenmesi nedeniyle kapalı yöntemle ameliyat olan hastanın görüşleri -2

Başparmak kökü kireçlenmesi nedeniyle kapalı yöntemle ameliyat olan hastanın görüşleri -3